27 Ağustos 2009 Perşembe

Kadınların Konumu

Müslüman olsun ya da olmasın bütün Türk ülkelerinde, kadınların konumu, genelde islam toplumlarının sergilediği genel görünüşe hiçbir biçimde uymuyordu. Kadının toplumdaki konumu bir felsefeden, bir ırkın sahip olduğu özelliklerden kaynaklanıyordu. Ya da Şamanizmin, cinsler arasındaki eşitliğe, hatta farklı cinslerin olmadığına dair vurgusu uzun süredir biliniyordu. Bir Şaman bir kadın gibi doğum yapabilirdi örneğin. Ancak bu, kadınların dişiliklerini unuttukları, erkeklerin de onlara hayran olmayı bıraktıkları anlamına gelmiyordu: "Hey sen! Kara saçları topuklarına inen... sen, kalem kaşlı... gonca dudaklı... sonbahar elmaları gibi parlak gözlü."(Roux, J.-P., Türklerin Tarihi - Pasifikten Akdenize 2000 Yıl, çev. Aykut Kazancıgil, Özcan, Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2004, s.250)...
Türk kadını yüzünü saklamazdı ve hareme kapatılmazdı. Siyasal ve toplumsal yaşama tam bir özgürlükle katılırdı. (a.g.e, s.251)...
... Avrupalılar Türk kadınlarının erkekler gibi ata bindiklerini, ok attıklarını yada öküz arabalarını sürdüklerini görünce, en az Müslümanlar kadar şaşırmıştır. Joinville de, ibn Arabşah da kadın askerler ve kadın avcılar karşısında aynı tepkiyi gösterir. Kadın avcı ve askerleri epik metinler de doğrulamaktadır... Kadınların, davranışlarında özgür olması, aşkı da kolaylaştırmıştır. Bir genç kızı cezbetmek isteyen erkek "gözlerinin gördüğünü, kalbinin vereceğini vereceğim sana" der. "Çok isteyenim var benim" der güzel. "Gözleri çarpan, Kalbi alıp götüren güzellikler var" der genç bir oğlan. IX yüzyılda İbn Rüşt ya da XI yüzyılda el-Bekri gibi Müslüman yazarlar Türk kızlarının eşlerini seçmekte özgür olduklarından söz ederler.(a.g.e s.252)...

İlk blog yazımın tamamı Jean-Poul Roux tarafından yazılmış olan TÜRKLERİN TARİHİ Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl adlı kitabın Kadınların Konumu başlıklı bölümden yaptığım alıntılardan oluşmaktadır(sanırım okuduğum ve beğendiğim başka bölümler olursa başka alıntılar yapıp onlarıda paylaşmayı düşünebilirim). Tarihini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur tezinin üzerimde yarattığı bir etkimi dersiniz yoksa nereden nereye zamanla nasıl arapların etkisi altında kaldığımızın bir göstergesi mi dersiniz orası size kalmış....
( Dikkat etmeye çalıştım ama yine de gözümden kaçan imla hataları varsa kusuruma bakmayın artık)