11 Eylül 2010 Cumartesi

Sorular çalındı!



Efenim bendeniz naçizane orta okula gidip geldiğim zamanlarda soruların çalındığına bizati şahit olmuş birisi olarak, bugüne kadar sakladığım bu gerçeği artık söylemekte bir sakınca görmüyorum. Birazdan anlatacaklarımın sonucunda bazı kişilerin kellesi istenecek değil, zaten yer de yerinden oynamaz gibi geliyor bana ama dur bakalım hayırlısı.

Orta son sınıftayız ve Cuma günü son dersimiz ve aynı zamanda bir tesadüf sonucu olarak matematik sınavı olan saat gelmiş dayanmış. Tabii öğrenci psikozu bizim tek niyetimiz çeşitli bahanelerle sınavı ileri bir tarihe erteletmek. Tenefüs bitti öğretmenimiz(liseye geçince hoca, orta okulda öğretmen) geldi. Burada parantez açmak istemiyorum ama belirtmem lazım ki matematik öğretmenimiz Zühal hoca’yı çok severdim. 15 yıllık öğrencilik kariyerimde en sevdiğim 5 hoca içerisindedir –hayır ilk dönem karneme aldığımdan bir not yukarısını vermeden önce de seviyordum- diyebilirim diyerek açmadığım parantezi kapatıyorum. Çantasından kağıtları çıkartıp öğretmen masasına koydu. Ben sınıfın orta sıra kısmında en arkanın bir önünde otururdum. Tabi öğretmenimiz sınıfa girdiği andan itibaren biz sınavı erteletmek için söylenmeye başlamıştık bile.

Öyle mi olsun, böyle mi olsun, şu da olabilir derken birde baktım ki ne göreyim hafta sonu oturup iyice çalışmamız için sınavın önümüzdeki hafta içi bir güne ertelenmesine karar verilmiş –öğrenci milletinden korkulu azizim-. Oh ne ala hafta sonu koştur, top oyna diye hayal ederek çantamı toplarken o sırada öğretmenimiz de sınıf içinde dolaşarak muhabbet etmekteydi. İşte her şey bu sırada oldu. Öğretmen masasının önünde, ilk sırada oturan arkadaşımız, ben kendisine kısaca Melih diyorum –ki kendisi sınıfta çalışkan olarak anılan kişilerden birisidir- gayet sakin bir şekilde, hocanın sınıf içinde dolanmasını fırsat bilerek önündeki sınav kağıtlarından bir tanesi aldı ve sıranın gözüne attı. Tabi bunu gören tek kişi ben değildim ve bu olay sınıfta bir heyecan dalgasına bir fısıltı hareketine yol açtı. Zar zor dersin sonunu getirdik ve hemen bir kümelenme oluşturarak okulun ilerisindeki kırtasiyeye gittik. Bizim diğerlerinden farkımız soruların alındığını herkesin bilmesiydi. Fotokopilerimizi çektirdik ve mutlu mesut bir şekilde dağıldık. Neticede kimse vicdan – hak – hukuk demedi. Hafta sonu sınav kağıdını alıp soruların çözümlerini ezberledim, ancak full çeken salakların durumuna düşmemek için o orta okuldaki halimle sorulardan bir tanesini boş bırakmaya karar verdim.

Sınav günü gelip çattığında bence geri zekalı statüsünde ele alabileceğimiz çocukların çektirdiğimiz fotokopilerin sütündeki soruları ona bunu çözdürüp katlayıp cebinde gezdirdiğini sınavda kağıt değiştirmek yöntemini uygulayacaklarını öğrenince küplere bindim(hala o küplerden inmiş değilim). Yapmayın, etmeyin bu kağıt katlanmış öğretmenimiz fark eder, zaten siz bugüne kadar hangi matematik sınavında tüm soruları yaptınız bari bir iki tanesini boş bırakın kadını şüphelendirmeyin dedim ama dinletemedim. Geri zekalı olmanın bir sınırı vardır herhalde ne olacak 5 tane sorunun cevabını nasıl bir insan ezberleyemez acaba diye düşündüm. Bu arada sınıfımızda seren(erkek) ve engin isimli iki dangaloz daha vardı sınıf tekrarı yapıyorlardı ve bu sene geçebilirlerse bu büyük oranda benim sayemde olacaktı. Bu dangalozlar soruları almaya bile tenezzül etmemişler ne de olsa kopya çekeriz diye düşünmüşlerdi. Sınav oldu. Ben ezbere bildiğim soruları cevapladım, kağıt hazırlayanlar değiştirdi, kopya çekmeyi planlayanlar kopya çekemediler. Sınav da kopya çekmeyen dangalozlar sınıfın geri kalanını suçladı, gidip bunlar soruları çaldı diye şikayet etti. Öğretmenimiz o hafta boyunca bu konuda hiçbir şey söylemedi.

Ertesi hafta sınav olduğumuz gün geldi ve biz artık sınav sonuçlarını daha doğrusu bu olayın sonuçlarını merak ediyorduk. Öğretmen geldi, biz sınav sonuçlarını sorduk. O da sınav kağıtlarını yolda giderken otobüste unutup kaybettiğini, o yüzden şimdi aynı sorularla bizi tekrar sınav yapacağını söyleyince bir şok bir sevinç bir hüzün dalgası geçti yüzlerimizden. Ben hafızamı yokladım cevaplar hala ezberimdeydi. Sınav tekrar oldu. Bu sefer kağıt değiştiren zerzavat da sıçtı. Biz de teğet geçmiş olduk böylece. İşte böyle, sonuç falan beklemeyin bir ahlak dersi falan yok. Kpss soruları çalınınca aklıma geldi yazdım işte. Acaba bunlar bizim sınıftaki zerzavatla akraba falan mı diye de düşündüm yani düşünmedim değil.

Hiç yorum yok: