12 Şubat 2010 Cuma

Ergenekon'a farklı bir yönden bakış

Başlıkta farklı bir yönden bakış dedim ama olay hiçte öyle değil. Dosdoğru bir bakış ama tarafsız bir bakış mı, bunu garanti edemem. Aslında dün kanal 6'nın sahibinin de ergenekon nedeniyle göz altına alındığını duyunca yazmaya karar verdim. Zaten bugüne kadar defalarca tekrar edilmiş 'ergenekon doğru' veya 'ergenekon yalan' meselesine girmeyeceğim, girersem çıkamayacağım. Ancak gözümüzün içine baka baka 'siyasi bir dava değildir' yalanını söylemelerine katlanamıyorum. Bu ülkede siyasi olmayan ne var ki, size karşı olanları cezalandırma siyasi olmasın?

Bu ülkede siyasete karışmayan tek bir kurum ismi söyleyemem, aklıma gelmez ama sizin bildiğiniz varsa beni de aydınlatın. Bütün kurumların bu durumda olduğunu söyledim ama Adalet sistemimiz bu kurumların önde gelenlerinden. O yüzden değil midir aynı kişilerin çıkıp beğenmedikleri karar için 'siyasi bir karar', beğendikleri karar için 'türk adaletine güveniyoruz', 'mahkeme kararını verdi herkesin saygı duyması lazım' gibi bir önceki söylemlerini tutmayan, önceki söylemlerini yalanlayan sözlerini doğal kabul edip üstünde durmamamız? Bu sözlerim her iki taraf içinde geçerli, anayasa mahkemesinin, danıştayın aldığı çoğu iptal kararının arkasında da bu siyasete batmışlık yok mu? Ergenekon'da hakkında daha doğru dürüst bir suçlama olmayanların hapislerde çürütülmesinin arkasında da bu yok mu? Zamanında gerçek darbe yapanlar bugün emeklilik keyfi çatarken olmamış bir darbenin haberdar olmayan zanlılarının içeri tıkılmasını başka nasıl açıklarız?

Evet sonunda asıl konuya geliyorum, yaptıkları hükumet karşıtlıkları yüzünden 'pişt ergenekoncu gel lan bakalım sen buraya!' denilip içeri tıkılanlardan bahsetmek niyetindeydim. Şimdi bu konudan da çok bahsedildi yine farklı bir yön değil diyebilirsiniz, haklısınız. Ama asıl bahsetmek istediğim de bu değil zaten. Bir Ankara Ticaret Odası(ato) başkanı Sinan Aygün vardı, hatırladınız mı? 'Harbiden yaaauuu vardı öyle biri' dediğinizi varsayıyorum. Hani bu kişi seçimlerde demokrat parti(dp)'den milletvekili adayı olmuştu ve bir gün kendisine 'pişt ergenekoncu gel lan bakalım sen buraya!' denilene kadar neredeyse haftada bir ato'nun yaptığı; gerçek enflasyon, açlık sınırı, gelir dağılımı araştırması... gibi görevdeki hükumeti zor durumda bırakabilecek-bırakan- anketleri-kamuoyu araştırmalarını çıkıp tivilerde, gazetelerde anlatırdı. Dediğim gibi ta ki ergenekondan içeri tıkılana kadar. O dalgada 21 kişi içeri içeri alınmış ve Mustafa Balbay(daha sonra tekrar içeri alındığını ve hala içeride tutulduğunu biliyorsunuz) ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken geri kalanlar tutuklanmış, TOBB başkanının sinan aygün tutuklanınca nasıl isyan ettiğini de hatırlar mısınız? Peki bu isyandan bir kaç gün sonra sinan aygün'ün tutuksuz yargılanması kararının çıkması gibi bir tesadüf olduğunu? Ve o gün bugündür ben artık ne tivilerde, ne gazetelerde sinan aygün'ü veya ato'nun araştırmalarını göremiyorum. Yani sindirme başarılı 'mişınn kompilit'.

Hiç yorum yok: