1 Şubat 2010 Pazartesi

Blog

Blog dünyası pek kavraya bilmiş değilim açıkçası. Medya gibi saflara ayrışma mı var, herkes kendi fikirlerini empoze edecek mecra mı buldu, sizden veya onlardan olmak dışında bir seçeneğimiz yok mu, seninle bir konuda aynı fikirde olmam beni senle aynı mı yapar- artık hiçbir konuda senin düşündüğünün aksini düşünemem mi? Neyse çok fazla soru sormaya başladım, felsefeyle falan ilgilendiğimi düşündürürüm sonra yanlışlıkla. Söylemek istediğimi anlatabildim mi ben? Blog yazmanın da bokunu çıkartmışlar işte.
Bundan farklı olarak birde kategorize olma olayı gözlemledim en neyşınıl ceograpikinden(bkz. anlamsız söz öbekleri) . Neymiş işte vay efendim moda blogları, yok efendim spor blogları birde benim size karşı mizah kendime karşı şamata olarak adlandırdığım bloglar var. Evet efem biliyorum buraya kadar bilmediğiniz bir şey söylemedim ama zaten ben hiç bir zaman böyle bir vaatte de bulunmuş değilim.
Arada boşluk bıraktım konuyu değiştirdim, dedim ki kendi kendime; 'eyy volkan!(ünlem işaretini koymamazlık da etmedim hani) sen bu kadar kategori içinde hangisine yakınsın, kutunda ne var, büyük hissediyor musun?' İnanır mısınız bu iç sesin cevap veremeyeceğim sorular sormasına acayip kıl oluyorum, tüy oluyorum. Sonra bir gün baktım ne göreyim her boku bilen adam(hbba) diye bir şey var mesela, tam bizim coğrafyaya uygun bir olay. Dedim ki 'iç ses! iç sess! al sana hem ünlem işareti hem cevap! Ben de her boku bilen adamım.' 'Ya bi sektir git! Bana mı tecavüz ediyon lan' demesine aldırmadım iç sesin, 'bir dur da lafımızı tamamlayalım sazanlama atlama' dedim. 'Ben de her boku bilen adamım ama farkım var' dedim. 'Ne farkın varmış' dedi, ben yine o mış kısmını ignore ettim efem ve yapıştırdım cevabı 'ben her boku yarım yamalak bilen adamım, yani tanıdığın en tehlikeli adamlardanım!'

1 yorum:

Dalina RAKICIZADE dedi ki...

Aktivasyon ışığı geldi twitterda ve benim blogda. Hemen atladım, sen yaz biz okuruz;)